İzmir Makracısı: Bu güvercinler, 1870 yılında Osmanlı padişahı Sultan Abdülaziz döneminde ilk olarak İngiltere’ye gönderilmiştir. İngiltere’de 1929 yılında Dietz adlı yetiştirici tarafından ilk kez “Smyrna Roller olarak adlandırılmış ve Oriental Roller’dan ayrılmıştır. Amerika’ya ilk gönderildikleri 1920’li yılarda ise “Oriental Roller” adı ile adlandırılıyor ve “tuz gölü şehri güvercini” olarak biliniyordu. Tuz gölü şehri ile kastedilen İzmir ilimizdir. Bilindiği gibi İzmir ilinin bitişiğinde eskiden daha büyük olan ve bugün Çamaltı Tuzlası olarak adlandırılan büyük bir tuz gölü bulunur. Eski İzmir bugünkü Bayraklı semtinin bulunduğu yerde kurulmuştu. Buranın adı Smyrna idi. Daha sonra şehir M.Ö. 334 yılında bugünkü Kadıfekale semtinin bulunduğu yere taşınmıştır.
Dünyada “Smyrna Roller” adıyla bilinen güvercine günümüzde “İzmir Makaracısı” adı verilmektedir. Ancak günümüzde ülkede bu kuştan kalıp kalmadığı kesin değildir. İzmir Makaracısının dünya üzerinde de sayısının ve yetiştiricisinin çok azaldığı bilinmektedir. Eskiden Yugoslavya’da bulunduğu bilinen bu güvercin bugün Bosna’da hala yetiştiriliyor. Belki de dünya üzerinde bir tek kalmış olabilir. Buradaki yetiştirici sayısı ise çok azdır. Aşağıda anlatılan özellikler Bosnalı yetiştiricilerden alınmıştır.
Dr. Milan Gılıç’a göre İzmir Makaracısı: Bosnalı yetiştirici Dr. Milan Gılıç’ın aktardığına göre, İzmir Makaracısı hakkında anlatılan çok eski bir efsane, bu güvercinin kökeninin aslında çok eski dönemlere M.Ö. 2000li yıllara kadar gittiğini düşündürmektedir. Bu yıllarda Mezopotamya’da Sümer dilinde “İnnana” olarak geçen savaş ve cinsel aşk tanrıçası İştar’ın bir güvercinin kanadına iğne takarak onun uçmasını engellediği söylenir. Buna karşın uçmaya çalışan güvercin ise havada makara yaparak (geriye doğru taklalar atarak) yere düşer. Bu hareket sonrası güvercinin kanatlarının kanadığı gözlenir. Böylece güvercinlerin makara yapmaya alıştıkları söylenir. İzmir Makaracısının kanatları oldukça uzundur. Uzun olan bu kanatlar bugün hayli hassaslaşmıştır. Uzun uçuştan sonra kuşun kanadında kanama meydana gelebilir. Bu olay sanki efsanenin tekrarı gibidir. Aynı efsanede anlatıldığı gibi güvercin yere indiğinde kanatları kanlı olabilir.
Fiziki Özellikleri: Daha ince ve uzun bir vücuda sahiptir. Kuyruğu daha uzundur. Bu kuşun daha da ince görünmesine neden olur. Gagası da yine dikkat çekici şekilde ince olur, Oryantal Makaracıya oranla belirgin olarak uzundur. Gaga rengi, kemik rengi (fildişi) olur. Bazı kaynaklarda siyah kuşta gaganın da siyah olabileceği belirtilmekle birlikte bu doğru değildir. Siyah kuşta gaga kemik rengi olmak durumundadır. Gözler inci rengidir. Farklı bir renk kabul edilmez. İnci rengi göz, kuşun bütün renkleri için geçerlidir. Kuşun renginin değişmesi göz renginin değişmesini gerektirmez. Bacak koyu kırmızı ve biraz kısa gibidir. Ayakta kesinlikle paça olmamalıdır. Bu güvercinde tepe bulunmaz.
Dr. Milan Gılıç’ın belirttiğine göre, İzmir Makaracısında kuyruk telek sayısı tam olarak 16dır. Bu sayı tam olmalıdır. Telek değiştirme ya da tüy düşürme gibi olaylar haricinde bu sayı kesindir ve ırkın saf olduğu anlamına gelir. Bazı kaynaklarda belirtildiği gibi 16-22 arası kuyruk telek sayısı doğru değildir. Kuyrukta bulunan çifte tüyler (renk olarak iki tüyün aynı olması) kuşun ırkının saf olduğunu gösteren diğer özelliktir.
Renk Çeşitleri: İzmir Makaracısında renk çeşitliliği fazla değildir. Bu güvercinde renk kesinlikle cinsiyete bağlıdır. Erkek beyaz temel renk üzerinde siyah ince çizgilerle kaplı şekilde olur. Bu siyah çizgiler kırmızımsı ve mavi yansıma yaparlar. Erkekte rengin ters çevrilmesi nadir de olsa görülebilir. Dişi ise siyah, mavi ve gri renkli olur.
Saraybosna’dan Kemal Kukavica: Kemal Kukavica’nın belirttiğine göre bu güvercin 300 yılı aşkın bu ülkede yetiştirilir. Hatta söylenene göre geçmişi daha da eskiye gider. Ancak bu konuda bilgi bulunmamaktadır. 1936 İzmir/Foça doğumlu olan Kemal Kukavica 1942 yılından beri Saraybosna’da yaşamakta ve 1950 yılından bu yana İzmir Makaracısı yetiştirmektedir. Kendisi yurt dışında İzmir Makaracısı ile birçok yarışmaya katılıp çeşitli dereceler almıştır.
Saraybosna (Sarajevo) kenti Bosna’nın başşehridir. Bu nedenle bazı Bosnalı yetiştiriciler bu güvercini “Sarajevo Roller” (Sarajevski Prevrtaci) olarak adlandırır. Oysa bu güvercin Bosna’ya da eski devirlerde İzmir’den gelmiştir. Ünlü Osmanlı gezgini Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde 1660lı yıllarda Mısır, Suriye ve Smyrna’da deve yüklü kervanların buraya yük taşıdığını ve bu yükler arasında oriental güvercinlerin ve başka çeşitli güvercinlerin bulunduğu belirtilmektedir. Bosna’da bu güvercinler 19. Yüzyılın sonunda “Bosnalı” (Bosnians) olarak adlandırılıyordu. Daha sonra 2. Dünya Savaşı sonrasında (1945) “Izmirci” ve “Izmirnians” adları ile anılmaya balandı. Kemal Kukavica’nın belirttiğine göre “İzmir Güvercini” adlandırması yaygın olarak kullanılıyor. Günümüzde Bosna’da daha çok “Sarajevo Roller” (Sarajevski Prevrtaci) adı tercih edilmektedir.
Bu ırkın Bosnalı yetiştiricileri, İzmir Makarıcısının dünyanın en eski en saf ırkları arasında olduğu görüşündeler. Irkın orijinal formunun kırılmaksızın yıllar boyunca korunduğunu ve ırkın soyunda başka ırklarla karışma olmadığını belirtiyorlar. Bu bakımdan diğer makaracı ırklarının dejenere ırklar olduğu ve bu nedenle gerçek anlamda sınıflandırılamayacaklarını savunuyorlar. (Y. İşçen, 2003)


