Adana: Dalıcı ırkı güvercin. Dünyada “Adana Dewlap” adı ile tanınan bu güvercinler, yurdumuzda “Adana” adı ile bilinmektedir. Almanya’da “Adana Wammen” ya da “kupeli dewlap” adı ile tanınırlar. Ülkemizde ağırlıklı olarak Çukurova bölgesinde yetiştirilirler. Adana, Ceyhan, Mersin, Tarsus gibi yerleşim birimlerimizde yoğun olarak bulunurlar. Ancak bu güvercinler Güneydoğu bölgemizdeki yerleşimlerin yanı sıra diğer bölgelerimizde de beğenilmekte ve beslenmektedir.
Yurdumuzda bu güvercinlere yerel olarak “cins”, “yerli”, “küpeli” gibi adlar verilmektedir. Küpeli (earing dewlap) denmesinin nedeni, Adana güvercinlerinin bazılarında görülen bir renk yapılanmasından kaynaklanmaktadır. Küpeli olarak adlandırılan güvercinlerde kuşun kulağının altından başlayan beyaz renkli tüyler boyuna doğru bir küpe gibi uzanırlar. Adana ırkı güvercinlerimizde gaga yapısı diğer gerdanlı (dewlap) ırklarına göre biraz daha uzun olan güvercinler de bulunmaktadır. Uzun gaga olanlarına “tartaç” adı verilir ve Adana ile Ceyhan’da daha çok yetiştirilirler. Gaga yapısı kısa olan ve bu bakımdan gerdanlı (dewlap) standartlarına daha uygun olduğunu söylenebilecek diğer tipler ise “töme” adı ile bilinirler ve Tarsus civarında daha yaygın olarak bulunurlar. Mersin civarında ise her iki tip de bulunmaktadır.
Kökeni ve Tarihi: Yabancı kaynaklarda köken olarak Lübnan gerdanlılarından geldiklerine ilişkin bilgiler bulunmakla birlikte bu bilgilerin doğruluğu tartışılabilir çünkü Adana ırkı güvercinler ile Lübnan gerdanlıları arasında gerek fiziksel gerekse uçuş özellikleri bakımından belirgin farklar bulunmaktadır. Osmanlı döneminden beri ülkemizdeki yetiştiriciler tarafından uzun yıllar içinde ırka farklı özelliklerin de katılmasıyla kendine özgü bir renk, form ve uçuş özelliği kazanan bu güvercinler, bugün Suriye’de de yetiştirilmekte ve burada bile Adana adı ile tanınmaktadır (iç savaştan sonra yetiştiricilerin ve güvercinlerin durumu artık bilinmemektedir). Dünyada İngilizce olarak “dewlap” adı ile bilinen gerdanlı güvercinler ile akraba olan Adana güvercinleri gerdanlılardan ayrı bir ırksal yapıda olmamakla birlikte farklı bölgesel özelliklere sahip oldukları için ayrı bir bölgesel grup olarak değerlendirilir. Adana güvercinleri gerdanlı güvercinler içinde ayrı bir ırk olarak yer almaktadır.
Fiziki Yapıları: Adana güvercinleri diğer gerdanlıların vücut yapısı olarak biraz daha küçüktür ve dolayısıyla daha hafif olurlar. Bunun dışında uzun gagalıları saymazsak, tüm fiziki yapıları gerdanlı ırkı ile aynıdır. Çok karakteristik bir kafa biçimleri vardır. Alın kemikleri gagadan itibaren düz devam ediyormuşçasına uzanır. Alın çukurluğu yoktur. Kafanın üzerinde biraz düzlük bulunur ve bu tipte olanlar “çekiç kafa” olarak adlandırılır. Boyunları biraz kalın ve uzundur. Boynun altında bu güvercinlere klasik biçimini veren gerdan yer alır. Gerdan boyun derisinin belirgin ve sarkık biçimde olmasına verilen isimdir. Bu güvercinlerde gerdan hemen gaganın altından başlar ve gaga ile gerdan arasında çukurluk bulunmaz. Bacaklar yay gibi durur. Göz renkleri genellikle kırmızı ve koyu portakal tonlarıdır. Bazen çakır gözlü olanlarına da rastlanır. Ayakları biraz uzun ve paçasızıdır. Kanatlarda baştan itibaren 8 ya da 9 telek beyaz olmak durumundadır. Kuyruk beyaz olmaz, kuşun kendi renginde olur.
Renk Çeşitleri ve Renk Yapılanması: Adana güvercinlerinin çeşitli renkleri bulunmaktadır. Mavi, siyah, beyaz, kırmızı, sarı, bunların başında sayılabilir. Bu renklerin çeşitli kombinasyonları ve tonları görülebilir. Her rengin özel bir adı vardır. Örneğin mavi olanına “şami” adı verilmiştir. Bu adlandırmanın yanı sıra her kuşun renk yapılanmasına ve kuşların üzerinde bulunan bazı işaretlere göre de farklı adlandırmalar söz konusudur. Yaygın kullanımlar, Başıbeyaz, Bozuk, Aynalı, Katrani, Muskalı, Gerdanlı, Küpeli ve Safi gibi adlarla bilinmektedir. Örneğin Şami denilen tip üzerinde beyaz renk yamaları bulunduruyorsa “aynalı şami” olarak adlandırılır.
Şami: Bu renk güvercinler, taklacı güvercinlerdeki gök rengine benzerler. Açık mavi tonda olup kanat üzerleri siyah şeritlidir.
Zırhlı: Şami olarak adlandırılan güvercinlerde, işaret geni “pul” ise bu kuşlara zırhlı denilmektedir. Kanatları üzerinde işaret olarak şerit bulunmaz. Bunun yerine pul pul ufak lekeler halinde siyahlıklar bütün kanat üzerine dağılmış olarak gözlenir.
Meverdi: Beyaz ve kırmızı tondaki kuşlara bu ad verilir. Kırmızının değişik tonları görülebilir. Şeritli ve şeritsiz olmalarına göre farklı şekilde adlandırılırlar. Şeritli olanlarına “çubuklu” şeritsiz olanlarına “şarabi meverdi” denilir.
Renk Yapılanma Sıfatları: Katrani: Şami olarak adlandırılan güvercinlerde işaret geni “yoğun pul” ise bu güvercinler katrani olarak adlandırılırlar. İşaret geni yoğun pul olduğunda kanatlar üzerindeki siyah lekeler bütün kanat üzerini kapatacak şekilde yayılırlar ve kuşun kanadının üzeri siyah kaplama gibi görünür.
Küpeli: Kuşun kulağının altından başlayan beyaz renkli bir yama şeklinde boyuna doğru uzanırlar ve burada kesilirler. Bu renk yapılanmasına küpe adı verilir. Adana güvercinlerinde küpe yaygın görülen bir desendir.
Sakar: Kuşun gagasının üzerinde , alnının orta yerinde bazen beyaz bir leke bulunur. Yama şeklindeki bu lekeye sakar adı verilmektedir. Adana güvercinlerinde sakar yaygındır. Muskalı adı da verilir.
Aynalı: Kuşun vücudu üzerindeki değişik yerlerinde, özellikle kanatlar üzerinde görülen beyaz büyük yamalara ayna adı verilir. Bu tür güvercinler alacalı bir yapıya sahiptir. Beyaz yamaların dağılımında belli bir düzen bulunmaz.
Uçuş Özellikleri: Her şeyden önce Adana güvercinleri renk için yetiştirilmezler. Renk önemli değildir. Bunlar tam bir performans kuşudurlar. Uçuş özellikleri bakımından diğer gerdanlılardan farklı özelliklere sahiptirler. Özellikle dalış şekilleri farklıdır. Adana güvercinleri fazla uzun süreli ve büyük gruplar halinde uçurulmazlar. Daha çok 3-4 kuşluk gruplar halinde uçurulurlar. Her bir gruba “posta” adı verilir. Her posta, postadaki en iyi kuşla göre isimlendirilir. Örneğin Zırhlı postası, Küpeli Şami postası gibi. Her posta içinde bir kuş “öncü” olarak diğerleri ise “takipçi” olarak adlandırılır. Öncünün özelliği aşağıdan parıltıyı gördüğünde dalışı başlatmasıdır. Takipçiler ise öncüyü izlerler. Sadece takipçilerden oluşan bir postayı aşağıya indirmek çok zordur. Her posta uçuş stillerine göre özel olarak seçilerek birleştirilmiştir. Bu seçimi yetiştirici yapar.bir postayı oluşturmak gerçekten tecrübe gerektirir. Yanlış oluşturulmuş postalar, posta içindeki iyi kuşların performansını olumsuz etkiler.
Uçurulduklarında havada daireler çizerek yavaş yavaş yükselirler. Nokta yüksekliğe varana kadar çıkarlar. Ancak yerden yönetmek için çok yükseğe çıkmaları tercih edilmez. Uçurulan bir postanın 15-30 dakika içinde istenen yüksekliğe ulaşması beklenir. En önemli uçuş özellikleri dalıcı olmalarıdır. Yerden verilecek bir pırıltı veya işaret sonrası hızla dalışa geçerler. Dalış sırasında kuşatan beklenen kanatlarını kapatmasıdır. Kanatlar açık olmamalıdır. Ancak bazı güvercinler dalma sırasında kanat çırparlar. Bu tür kuşlar daha çok tercih edilir. Ayrıca dalış sırasında kuş sarmal dönme yapmamalıdır. Yere gelmeden az önce kanat açarak fren yapar ve konarlar.
Adana güvercinleri iki kuşun ancak sığabileceği kapısı kapanabilen küçük bölmelerden oluşan dolaplarda barındırılırlar. Dolapların kapakları geceleri kapalı tutulur. Dolap içinde her çiftin kendine ait bir bölmesi bulunur. Uysal ve sakin yaradılışlı olan Adana güvercinleri dolap içindeki kendi bölmelerine kolaylıkla alınabilirler. Hatta bölmenin kapağı açıldığında kendiliklerinden dolaba girerler. Bu özellik önemlidir çünkü ikinci postanın uçurulması için ilk postanın dolaba alınması gerekmektedir. Bir posta havada iken ikinci posta uçuşa bırakılmaz.
Bir Adana kuşundan beklenen yüksek uçuş ve hızlı iniştir. Adana güvercinleri iki tip iniş sergiler. Düz iniş denilen stilde kuş yuvaya doğru pike yapar ve dönük bir biçimde yuvaya iner. Düz iniş daha çok Adana çevresinde gözlenir. Makaslı iniş stilinde ise önden gelen kuş dönük olarak iner, onu takip eden takipçiler mutlaka yere doğru kanat çırparak inerler. Bazı durumlarda öndeki kuşun da kanat çırptığı (makas yaptığı) görülür. Makaslı inişte iniş hızı daha fazladır. Makaslı iniş Mersin çevresinde gözlenir. İyi bir Adana güvercininin nokta yüksekliğe kadar yükselmesi ve 15 dakika kadar havada kaldıktan sonra 1-2 saniye içinde dalışını bitirmesi gerekmektedir. Dalış sırasındaki hızları 100-130 km/sn kadar olabilmektedir. Pırıltı, kuşların yüzü salmaya dönük olduğunda verilmelidir. Böyle olduğunda kuşların pırıltıya verecekleri yanıt çok hızlı ve seri olmaktadır. Eğer aşağıdan pırıltı verilmezse uçuşlarını 1-2 saat kadar sürdürürler.
Uçuş Eğitimi: Adana güvercinlerinde bu uçuş özelliklerinin kazandırılabilmesi için 2-3 aylık yavru iken eğitime başlamak gerekir. Uçuş için genel olarak erkek güvercinler seçilir. Ancak dişilerin de benzer bir performans göstermesi mümkündür. Eğitime tabi tutulacak yavrular, yavrulara kazandırılmak istenen özelliklere sahip diğer güvercinler ile birlikte uçurularak belli özellikleri görmeleri sağlanır. Eğitim önce kanat hamlıklarının alınması ile başlar. Daha sonra bunu nefeslendirme takip eder. İkili ya da üçlü gruplar halinde uçurularak alıştırılırlar. Uçuş sırasında istenen yüksekliğe çıkmaya alıştırıldıktan sonra verilen işareti takiben hızlı dalış geliştirilir. Bir yavru bu eğitimi aldıktan sonra uçuş özelliğine bakılarak öncü ve ya artçı olarak belirlenip düzenli uçurulmaya başlanır.
Eğitimli bir Adana’nın bu performanslarını ortalama 8 yıl kadar sürdürebildikleri gözlenmiştir. Ömürleri ortalama 12 yıl olan bu güvercinler, 7 aylık olduklarında çiftleştirilirler. Bahar ve yaz dönemleri yavru alma dönemleridir. Yumurta ve tagrit dönemi adı verilen iki ayrı uçuş dönemi vardır. Tagrit adı verilen dönemde erkek dişiye karşı çok kızgın (istekli) bir dönemdir. Bu kuşlardan daha iyi performans elde edebilmek için bu kuşların yavru bakmalarına izin verilmez. Bütün ömrü içinde 1 ya da 2 kez yavru bakmaları uygun görülür. Daha fazlası uçuş performansını olumsuz etkiler.
Yetiştiricilerin vereceği işaretleri anlayıp öğrenebilmesi için defalarca uçurularak antrenman yaptırılırlar. Bu güvercinler gerçekten zeki kuşlardır. Bu çalışma temposu içinde yetiştiricileri ile aralarında belli bir anlaşma gelişir. Bu bakımdan Adana güvercinleri yetiştiricilerinin ilgisine sürekli ihtiyaç duyarlar. Adana güvercinini yetiştirmek uzun bir tecrübe gerektirir. Yetiştiricinin kuşlarının özelliklerini ve kendilerine özgü yeteneklerini çok iyi algılayabilmesi şarttır. İyi bir yetiştirici elinde olmayan iyi iyi kuşlardan iyi bir performans beklemek boş olur. Son yıllarda yurt dışına götürülen Adana’lardan beklenen verimin alınamaması, yabancıların Adana güvercinlerini diğer gerdanlı (dewlap) ırkları ile aynı gibi görmelerine neden olmaktadır. Bu durum yurt dışında tecrübeli yetiştiricilerin olmamasından kaynaklanmaktadır.
Ayrıca son yıllarda faklı gerdanlı ırklarla yapılan eşleştirmeler sonucu “çandır” adı verilen melez ırklar ortaya çıkmıştır. Bu tür bilinçsizce yapılan eşleştirmeler sonucu Adana ırkına özgü dalma özellikleri yok olma noktasına gelmiştir. Bu durum Adana ırkı için ciddi bir tehlikedir. (Yavuz İşçen, 2006)



Adenovirüs (Genç Kuş Hastalığı): Young Bird Sickness İngilizce adından esinlenerek “ Genç Kuş Hastalığı” olarak adlandırabileceğimiz bu hastalık, güvercinlerde lenf sistemine bulaşan bir virüs tarafından oluşturulmaktadır. Hastalığın ismi buradan gelmektedir. Bu hastalık ve tedavisi hakkında bilinenler fazla değildir. Virüsün vücuda girmesini takiben güvercin, kanında antikorlar üreterek bu hastalıkla baş etmeye çalışır. Üretilen antikorların yeterli olmadığı durumlarda hastalık kendini ortaya koyar. Bu hastalığın önemli bir özelliği, diğer bazı hastalıklara uygun zemin hazırlaması ve özellikle de E. Coli ile birlikte görülme eğiliminde olmasıdır. Trichomonas, Hexamitas ve Fungi kökenli hastalıklarda karşılaşılan güvercin ölümlerinin önemli bir nedeni de adenovirus’dür. Çünkü bu virüs bu hastalıkların tedavisini çok daha güç hale getirmektedir.
Açık Gezme: Güvercinin uçuş menzilinin fazla olması.
Ağ (İngilizce’de Sharabi, Syrian Dewlap): Dalıcı tiptir ve yerel olarak Şarabî olarak adlandırılır. Genellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesinde, Suriye sınırına yakın bölgelerde yetiştirilir.
Bu güvercinler genel olarak ‘Ağ’ adı ile bilinmekle birlikte, bu adlandırma yöresel olarak farklılıklar gösterebilir. Örneğin Suriye’ye yakın bölgelerde ‘Şarabi’ adlandırması yaygındır. Kendi içindeki renk çeşitleri farklı adlandırılır. Filo uçucusu bir ırkımızdır. Suriye kökenli gerdanlı ırklar içinde sınıflandırılmaktadır. Suriye’de ‘Rehani’ adıyla bilinirler. Bu kuşların kökeninin ‘Müharrek’ denilen kuşlardan geldiği söylenmektedir.
Ağlarda kafa biçimi önemlidir ve kafanın gerdanlı ırk standartlarında olmasına dikkat edilir. Boyundaki renk yapılanması ise dikkat edilen bir diğer noktadır. Boyun renginin çok koyu olmaması, daha açık bir tonda olması tercih edilir. Gözler koyu, ayaklar paçasız olmalıdır.
Mavi ve kırmızı renk geni taşıyan tipleri yaygındır. Temel rengin yanı sıra, renk yayma ve renk açma genini homozigot veya heterozigot olarak taşıyabilirler. Bu genlerin hangisini ne şekilde taşıdıklarına bağlı olarak kuşun fenotipi (görünüşü) değişiklik gösterir. Bu değişiklikler temel rengin alt varyeteleri olarak karşımıza çıkmaktadır.
Renk Çeşitleri: Göğ Buludu (şeritleri siyah), Ağ Buludu (şeritleri boz renk), Safi (şeritleri sarı renk), Elmasi (şeritsiz)
-Göğ Buludu (şeritleri siyah): Bu güvercinlerin temel rengi mavidir. Renk açma geni taşımazlar. Bu nedenle renklerinde açıklık yoktur. Göğüste paslı tonlarda da olabilen sarı renk belirgindir. Kanat telekleri, şeritler ve kuyruk telekleri koyu ve siyaha yakın tondadır.
- Ağ Buludu (şeritleri boz renk): Buludi, Beyaz, Beyaz Buludu ya da Kır şeklinde adlandırıldığı bilinmektedir. Göğ Buludu’nun renk açma geni taşıyan tipidir. Bu güvercinlerin temel rengi mavidir. Ancak renk açma geninin etkisi ile mavi renk, açık bir ton almıştır. Kuşun kanat telekleri, kuyruk telekleri ve kanat üzerindeki şeritleri boz renkte (kül rengi, açık kahverengi) olur. Kuşun boyun bölümü göğsünü de kapsayacak şekilde portakal tonludur. Ülkemizde yaygın yetiştirilen ve değer verilen bir renk tipidir.
-Safi (şeritleri sarı renk): Bu güvercinlerin temel renk geni kırmızıdır. Ancak renk açma geninin etkisi ile kırmızı açılmıştır. Bu kuşlarda renk açma geni Şarabi’de olduğu gibi homozigot değil heterozigottur. Bu nedenle Şarabi gibi kanatlar üzerindeki şeritler kaybolmuş değildir. Şeritler sarı tonlu olarak görülürler. Ülkemizde saf kan olmadığı düşünüldüğünden tercih edilen bir renk tipi değildir. Bu nedenle fazla yaygın olduğu söylenemez.
-Ağ Şarabi: Bu güvercinlerin temel rengi kırmızıdır. Ülkemizde bazı yörelerde ‘Ağ’ bazı yörelerde ‘Ağ Şarabi’ bazı yörelerde ise sadece ‘Şarabi’ adıyla tanınırlar. Suriye’de de ‘Sharabi’ adı ile bilinmektedirler. Arapça’da ‘Sharabi’ kelimesi meyve suyu anlamına gelmekte ve portakal suyunu çağrıştırmaktadır bu güvercinlerde boyun renkleri açık portakal renginde olduğu için Arapça konuşulan ülkelerde ‘Sharabi’ adı verilmiştir. Renk yayma genini homozigot olarak bulundurur ve renk açma geni taşır. Bu nedenle, kanatlar üzerindeki kalemler tamamen silinmiştir ve boyun bölgesi haricinde kuş tamamen beyaz bir görünüm kazanmıştır. Kuşun boyun kısmı açık portakal rengindedir. Baş bölümü boyunla aynı tonda değil, vücudun rengindedir. Kanat ve kuyruk telekleri beyaz renktedir. Bu renk formundaki kuşlar ‘auto-sexing’ olarak bilinirler. Yani cinsiyete bağlı renk yapılanması taşırlar. Bu renk kuşların cinsiyeti erkektir. Dişileri olmaz. Bu özellik, genellikle tavuklarda görülmektedir. Yumurtadan çıkan civcivin rengine bakıp horoz ya da tavuk olacağı belirlenir.
-Elmasi: Mavi renk genine sahip olan bu güvercinler, aynı zamanda renk yayma genini homozigot olarak taşırlar. Bu nedenle renk tamamen açılmış ve şeritler kaybolmuştur. Oldukça nadir görülen bu renk tipinde, kuşun bütün vücudu açık krem tondadır. Göğ Buludu’nun bir alt varyetesi olarak karşımıza çıkarlar. Rengin adının kaynağı Lübnan’dır. Bu renk kuşlar Lübnan’da ‘Almazi’ olarak adlandırılır. (Yavuz İşçen 2006)




Ağız: Yumurtlayıp yavru büyütme sayısı. "Bu arap 3 ağız yavru verdi" biçiminde kullanılır.
Ağız Hastası: Nezle olan ya da ağzının içinde çatlak olan güvercin.
Ağıza Kusmak: Yavrusunu beslemek, yem vermek.
Ağızlamak: Güvercinin havaya doğru diklemesine uçmasıdır. (bk. namlıyı dikmek)
Ahır Kuşu: Süs güvercini. Fazla uçmaz.
Akdarı (Sorgum): Güvercin yemi. Buğdaygiller ailesinden ot ve tane verimi yüksek bir tahıl türüdür. Sorghum biocolor, L. Moench bilimsel adı ile bilinir. Daha çok ikinci ürün olarak ülkemizde geliştirilmeye çalışılmaktadır. Sıcak iklim bitkisi olan sorgum, ülkemizde hayvancılık sektöründe yem bitkisi olarak kullanılmaktadır. Akdarı adı ile bilinmektedir. Sudan otu ile melezlenerek çeşitli tipleri geliştirilmiştir. Daha küçük taneli olan ve kum darı ya da “muhabbet darısı” olarak da bilinen Panicum miliaceum tipleri daha çok kafes kuşlarında yemlik olarak kullanılır. Bir sorgum tanesinin içinde ortalama olarak % 70 karbonhidrat, %10 protein, %2.5 yağ, % 2.5 kaba lifler (selüloz) ve demir bulunur.
Akık Göz: Bursa yöresi deyimi. Göz irisinin tam yuvarlak olmayıp akıtma şeklinde olmasıdır.

Akkuyruk: Güvercinin kuyruklarının tamamının beyaz olması hali.
Akmak: Güvercinin rüzgârlı havada yuvadan uzağa gitmesi.
Ala: İri lekeli ve iki renkli olan güvercin. Beyaz üzerine leke ya da lekeler olur.

Alabadem: Taklacı ve form tipi güvercindir. Alabadem ırkı, Trakya’da Edirne ve çevresindeki illerde yetiştirilir. Bu ırkta siyah (Arap), kızıl, sarı, açık gri, açık mavi ve beyaz çizgili renk varyeteleri bulunmaktadır.
Alay: Uçurulan güvercin sürüsü. Genelde tek bir kafesin kuşlarıdır. Filo.
Alçak Uçma: Uçuşa geçen güvercinin tek ya da toplu olarak çatı seviyesinde uçması. Genelde kısa sürer ve pek oyun olmaz.
Alçaltma: Çökme ya da Yere Kalış Mesafesi. Taklacı oyun kuşunun hedefinden itibaren oyuna başladığı mesafedir. Bu mesafe en fazla 3 metredir.
Alt Takla: Taban Takla. 1. Taklacı oyun kuşunun oyuna geldiği (fişekleme), yere en alçak kaldığı mesafeden, oyununu başlatmak için attığı ilk takla. 2. Oyun kuşunun yere en yakın mesafeye gelip fışkırmaya (fişekleme) başlamasıdır. Genellikle açık alana sahip uçum yerlerinde görmek mümkündür. Bu oyun stilini becerebilen kuşa ‘tabanlı’ denilir.
Altı Çalışmak/Çalışmamak: Anaç kuş yavruladığında çıkan yavrunun ana babasının istenen özelliğini taşıması/taşımaması. İstenilen yavruyu veren/vermeyen damızlık kuş.
Amberi (İngilizce’de Irjani, Urnari or Lebanon): Bu güvercin bir filo uçucusudur. Genellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yetiştirilir.
Lübnan kökenli gerdanlı ırklar içinde sınıflandırılır. Lübnan’da ‘Irjani’, Suriye’de ‘Umari’ adı ile tanınır. Ülkemizde genel olarak Amberi adı ile bilinirler. Kafa biçimini gerdanlı ırk standartlarında olması önemlidir. Gözler koyu portakal, ayaklar paçasızdır. Bu güvercinlerin ayırt edici özellikleri bronz renk (pas rengi) şeritlere sahip olmalarıdır. Gaga ve tırnakları siyahtır. Ayaklarında paça bulunmaz. Dik duruş gösterenler ve iri yapılı olanlar daha değerli olarak görülürler.
Renk Çeşitleri
Kara Amberi: Siyah renk olanlar bu şekilde adlandırılır. Siyah renk parlak ve yağlı tonda çekinik karakterli siyahtır.
Sırtıkızıl: Lübnan’da ‘İrinfili’ adı ile tanınır. Ülkemizde Sırtıkızıl adının yanı sıra yerel olarak ‘Abalı’ şeklinde adlandırıldığı bilinmektedir. Güneydoğu bölgemizde ve filo uçumu yapılan illerimizde yetiştirilen ve değerli kabul edilen güvercinler arasındadır. Filo uçumlarının yanı sıra form özellikleri için de yetiştirilmektedir.
Kara Amberi’nin bir alt varyetesidir. Bu güvercinler renk yayma geni taşıdıkları için şeritlerdeki bronz renk kanatları kapatacak şekilde yayılmış durumdadır. Kuşun bütün vücudu, kant ve kuyruk telekleri de dahil olmak üzere siyah, sadece kanat kapakları kaplama şekilde bronz renktir (pas rengi). Bronz rengin düzgün yapılanması önemlidir. Kanat üzerlerinde şerit bulunmaz. Bazılarında ön tepe bulunur. Ön tepe yetiştiricisine göre tercih nedeni olabilir. Ön tepeli olanların biraz daha minyon yapılı oldukları bilinmektedir. Ayrı bir ırk olarak kategorize edilme eğilimindedir. Bu doğru değildir.
Göv Amberi: Gök denilen mavi renktir. Ülkemizde genellikle ‘göğ’ veya ‘göv’ Amberi şeklinde söylenmekle birlikte bu kullanım yaygın değildir. Daha çok renk varyeteleri kendi adlarıyla söylenirler. Mavi renginin iki varyetesi vardır.
Ahlez: Mavi rengin bronz şeritli tipidir. Zeytuni Ahlez: Mavi rengin işaret geni pul olan (çakmaklı) tipidir. Pullar bronz renkte olur. Genellikle ‘Zeytuni’ ya da ‘Zeytinli’ şekilde adlandırılırlar. (Yavuz İşçen, 2006)

Ana Tüyü: Yavru güvercinin kızmalığa geçmeden önceki tüy yapısı.
Anadolu Çember Dövücüsü (İngilizce’de Anatolian Ringbatter, Anatolian Ringbeater, Almanca’da Rinschaleger): Çember dövücü bir ırktır. Havada takla atarken aynı zamanda bir çember çizerek döner. Bu ırk Trabzon ve Erzincan yörelerinden yetiştirilir ve yerel olarak Tek Gugul veya Tepeli olarak da adlandırılır.

Anaç: Muklufluktan çıkıp eş olan güvercin. Eş olan güvercinin erkeğine de dişisine de anaç denir. Anaçlık devresi 10-12 yıl sürer.
Ankut: Güvercin türü. Ülkemizde gut, gud, kut gibi adlarla da anılmaktadırlar. Dünyada “AnkutTrumpeter” ya da “AnkhutTrumpeter” adı ile bilinen bu güvercinler yurdumuzda genel olarak ankut adı ile bilinirler. Köken olarak Orta Asya Türkmenistan kaynaklı olan bu güvercinler, bizim yerli ırklarımızdan olmakla birlikte, Türklerin göçleri ile birlikte dünyaya yayılmışlardır. Bu göçler tek bir tarihte ve tek bir yöne olmayıp farklı zaman dilimlerinde farklı bölgelere yönelmiştir. Bu bakımdan ankut ırkı güvercinler de Ortadoğu’dan, Rusya’ya ve Anadolu’nun içlerinden Avrupa’ya kadar dağılmışlardır.
Türk toplumunda ankut güvercinlerinin özel bir yeri ve önemi vardır. Bunun en önemli nedeni İslam dininin kurucusu Hz Muhammet’in halifelerinden Hz Ali’nin bu güvercinlerden beslemiş olmasıdır. Evliya Çelebi, Hz. Ali’nin de “kırmızı çatal ibikli çakşırlı güvercin” beslediğini ve bu bakımdan bunları beslemenin sünnet olduğu yazmaktadır. Burada bahsedilen güvercinler bizim bugün “ankut” adı ile adlandırdığımız kuşlardır. Çatal ibikten kastedilen şey çift tepedir. ( takka, perçem ) Çakşır ise paça ( tozluk ) anlamındadır.

Apraş: Değişik türdeki iki güvercinin eşleşmesinden olan yavru.
Apsi: Suriye kökenli güvercin cinsi. Çift tepelidir, tepeler kafanın iki yanında birbirine paralel önden arkaya doğrudur. Siyah ve nadir bulunan grup uçucusudur.
Arap: Tamamen siyah olan güvercin rengi.
Arka Takkalı:Bkz. Tepe.
Arkçı: Filo uçuşunda arkada uçup dağılan ya da atan kuşu toplayan kuş.
Arpa: Buğdaygiller ailesinden Hordeum cinsinden bir tahıldır. Güç iklim koşullarına uyumludur. Türkiye’de buğdaydan sonra en çok yetiştirilen tahıl çeşididir. Dünyada arpa üretiminin yarısı hayvan yemi amacı ile yapılmaktadır. Bir arpa tanesinin içinde yaklaşık % 67 karbonhidrat, %10 protein, %2 yağ, %5 kaba lifler (selüloz) ve kalsiyum, fosfor ile az miktarda da B vitamini bulunur. Başaksız arpa kuşlarda hastalığa neden olabilmektedir. Kış aylarında güvercinlerin yağlanmasını engellemek amacı ile yem karışımlarındaki arpa oranı artırılır.
Askeriye: Rengi gov olan, kalitesiz.
Aspergilosis (Aspergiloz Mantarı): Aspergillus, dünyanın her yerine yayılmış yaklaşık 200 mantar (küf) türünden oluşmuş bir cinstir. Yuvarlak hücrelerden oluşmuş mayalardan farklı olarak, Aspergilluslarhif olarak adlandırılan hücre zincirlerinden oluşan ipliksi mantar türleridir.
Aspergilosis, hayvanlarda ve insanlarda da görülebilen bulaşıcı bir mantar hastalığıdır. Hastalığın bir diğer adı da Pneumomycosis’dir. Daha çok Aspergilosis ya da Aspergillus adı ile bilinen bu hastalık bir Fungal hastalıktır. Fungal (mikotik) hastalıklar, toplumda yaygın adı ile mantar hastalıkları olarak bilinirler. Aspergilosis mikrobunun çeşitli türleri bulunmaktadır. Bu türlerden güvercinlerde hastalığa neden olanı, Aspergilosisfumigatus adı ile bilinir. İnsanda ve diğer hayvan türlerinde hastalığa neden olan Aspergilosis türleri birbirinden farklıdır. Bu nedenle insandan güvercinlere ya da güvercinlerden insanlara Aspergilosis bulaşmaz.
Genç kuşlar hastalığa karşı oldukça duyarlıdırlar. Hastalık çeşitli nedenlerle bağışıklık sistemi zayıflamış kuşlarımızı, başka hastalıklara yakalanmış ya da bu hastalıkları atlatsa bile bu nedenle güçsüz düşmüş kuşlarımızı, stres altındaki kuşlarımızı, kötü hijyenik koşullarda, sağlık açısından uygun olmayan yuvalarda beslenen, iyi ve nitelikli yem tüketmeyen kuşlarımızı yakalama eğilimindedir. Hastalık tedavi edilse bile kuşlar bu hastalığa karşı bağışıklık kazanmaz ve hastalık tekrarlama eğilimi gösterir. Bu nedenle sürekli dikkatli ve olunması ve gereken tedbirlerin elden bırakılmaması gerekmektedir. Hastalık kuştan kuşa fazla yayılma eğiliminde değildir. Bulaşma daha çok solunum yolu ile olur. Ancak temas ile bulaşma da olabilir.
Aspir (Kardi): Güvercin yemi. Bilimsel olarak Asteraceae adı verilen bileşikgiller ailesinin bir üyesidir. Carthamus tinctorius adı ile bilinen aspir çiçekli bir bitkidir. Ülkemizde dönüşümlü ekip bitkisi olarak geliştirilmeye çalışılmakla birlikte çok yaygın değildir. Balıkesir ve Isparta ilimizde ağırlıklı olarak yetiştirilmektedir. Özellikle tohumlarından yağ elde etmek amacı ile üretilmektedir. Doymamış yağ oranının fazla olması nedeni ile perhiz yemeklerinde kullanımı yaygındır. Tohumları bazı yörelerde müshil olarak kullanılmaktadır. Bir aspir tanesinin içinde ortalama olarak %30 karbonhidrat, %18 protein, %33 yağ, % 7 kaba lifler (selüloz) bulunmaktadır. Güvercin yeminde genelde bulunur.
Aşıktora: Eşine sevdalı olan güvercine denir.
Atkın: Kuşun yavruluktan çıkarken yavru kanat teleklerini tek tek sırayla atıp doldurması. Bkz. Çelenk atma.
Atlamak: Erkek güvercinin eşleşmek için dişi güvercinin üzerine çıkması.
Atmaca: Güvercinlere musallat olan yırtıcı kuş.
Atma (Kapatma): Kuşun oyuna girmek üzere kanat ve kuyruğunu toplayarak makul bir açı ile hedefine (dama veya yere) oynamak üzere hızla yaklaşması.
Atmak: 1. Güvercinin takla atması. 2. Kuşçunun güvercini eliyle havaya doğru fırlatması. 3. Alay uçuşunda bir ya da birkaç güvercinin halkadan koparak (oynayarak veya kısılarak) aşağıya doğru gelmeye başlamasıdır. Buna attı denir.
Avian İnfluenza: Kuş gribi hastalığı.
Avvuk Çekmek: Erkek güvercinin öterek dişi güvercini eşleşmek için çağırması.
Ayak: Güvercinlerde bilekten aşağı olan kısım.
Ayaklı: Bacaklarında paça olan güvercin. Uydurma bir deyimdir.
Ayçekirdeği: Güvercin yemi. Bilimsel olarak Asteraceae adı verilen bileşikgiller ailesinin bir üyesidir. Helianthus annuus adı ile bilinen ay çekirdeği, bu bitkinin tohumlarıdır. Tohumlarında yağ oranı oldukça yüksektir. Ekonomik değeri oldukça yüksek bir bitkidir. Diğer ekonomik kullanımlarının yanı sıra, tohumları kurutulup kavrulduktan sonra çerez olarak da tüketilmektedir. Bir ay çekirdeği tanesinin içinde ortalama olarak % 20 karbonhidrat, %19 protein, %40 yağ, % 10 kaba lifler (selüloz) bulunur. Ay çekirdeği, A, B, D, E vitaminlerinin yanı sıra demir, fosfor, potasyum ve mineraller açısından da zengindir. Ülkemizde Marmara ve Trakya bölgeleri başta olmak üzere Ege bölgesi ve Orta Karadeniz bölgemizdeki illerde üretilmektedir. Güvercinler için yem olarak kullanılanlarının tohumları küçüktür. Güvercinler bunları kabukları ile birlikte tüketirler. Güvercinlere yem olarak kullanılanlarının kavrulmamış olması gerekir. Güvercinler tarafından sevilerek tüketilen bir yem çeşididir.
Ayırma: Anaçları birbirinden ayırma. Üreme mevsimi dışında eşleşmiş çiftleri birbirinden ayırma işi.
Ayna: 1. Güvercinin kuyruğundaki beyaz tüyler. Güvercinin kuyruk tüylerinin birinin ya da birkaçının beyaz olması. Düzensiz olması bir kusur olarak görülür. 2. Kuyruk alt kapağının beyaz olması.
Aynalı (Akkuyruk): Filo uçucusu bir ırktır. Bazı yörelerde ‘Akkuyruk’ olarak tanınır. Suriye kökenli gerdanlı ırklar içinde sınıflandırılır. Suriye’de ‘Mazoni’ adıyla tanınır. Dünyada ‘Mazoni Dewlap’ adıyla bilinir. Kafa biçiminin gerdanlı ırk standartlarında olması önemlidir. Gözler koyu portakal, ayaklar paçasızdır. Kendine özgü bir renk yapılanması vardır. Kuyruk akkuyruk (tamamı beyaz) olup göğüste ‘önlük’ adı verilen beyaz yaması bulunur. Önlüğün düzgün biçimli olması, sırta ve karına doğru uzamaması önemlidir. Yaygın bulunan renkleri mavi ve siyahtır. Ayrıca sarı ve kırmızı renkleri de nadir olarak bulunur. Mavi renginde kanatlar üzerinde iki sıra şerit vardır. Diğer renkleri şeritsizdir. Renk çeşitleri: Göğ Aynalı, mavi renktir. Kara Aynalı, siyah renktir. Kırmızı Aynalı, kırmızı renktir. Sarı Aynalı, sarı renktir. (Yavuz İşçen, 2006)



Ayrılmak: Uçuştaki güvercinlerden birinin veya birkaçının uçuş düzeninden ayrılmasıdır. Örneğin, gök ayrıldı, arap ayrıldı denir.
Azanlama: Ani dış etkilerden dolayı kuşun aşırı ürkmesi, sakinleşmemesi.
Azap: Eşeysel olgunluğu artmış erkek veya dişi.
Azı: Kanat tüyleri, kanatlardaki büyük telekler. Dıştan içe doğru 8-10 tele azı denir. Uçuşu bunlar sağlar.
Azman: Denizli ve komşu illerde yetiştirilen bu güvercin, bir dalıcı ırktır. Azman, çok sadık bir ırk olarak tanınır. Kolay eğitilebilir. Genellikle 30-45 dakika uçma eğilimindedir.
