Baksa Güvercinleri
Ülkemizde Baska olarak adlandırılan bu güvercinler, İstanbul merkezli olarak geliştirilmiştir. Günümüzde İstanbul ili başta olmak üzere, Trakya, Marmara ve Ege bölgelerimizdeki illerde yetiştirilmektedir. Sakin yaradılışlı, sağlam bünyeli ve iyi yavru bakıcısı olan Baskalar zarifliği ve sevimliliğinin yanı sıra yüksek uçan ve dalıcı özelliklere sahip bir performans güvercinidir.
Baskaların Orijini ve Tarihi Gelişimi: 1700’lü yıllardan itibaren Türk-Müslüman nüfusun Balkanlardan Anadolu’ya yönelen göç hareketi, 1876-77 Osmanlı Rus Savaşı ve 1912-1913 Balkan Savaşları yenilgileri sonrası büyük bir ivme kazanmıştır. Bu göçlerle birlikte Balkanlardaki Türk nüfusun neredeyse tamamı Anadolu’ya gelmiştir. Bu nüfus hareketi sırasında bazı güvercin ırklarının da ülkemize getirildiği bilinmektedir. Balkan göçleri ile birlikte ülkemize gelen güvercin ırklarından biri de Baska ırkıdır. Macarista’nın güneyindeki “Batschka” bölgesinden getirilmiş olması nedeniyle bu güvercinlerin “Baska” şeklinde adlandırıldığı tahmin edilmektedir. 1876-77 Osmanlı Rus savaşı sonrası gelen göç dalgasının ağırlıklı olarak İstanbul’a yerleştiği düşünüldüğünde Baska ırkının bu tarihlerde İstanbul’a gelmiş olabileceği varsayılabilir. Bu ırkın İstanbul merkezli gelişmiş olması bu varsayımı destekler gibi görünmektedir.
Baksa ırkı ile ilgili en eski bilgilere, Robert Fulton tarafından yazılan ve F.W. Ludlow tarafından resimlenen “The Illustrated Book Of Pigeons” adlı kitapta rastlamaktayız. Güvercin ırkları hakkında yazılmış ilk ciddi araştırma olarak nitelenebilecek bu kitabın ilk baskısı 1870 yılında yapılmıştır. Bugün antika niteliğindeki bu kitapta, Baska ırkının ata ırkı olan “baldhead” (boldhed okunur) ırkı resmedilmiş ve hakkında bilgi verilmiştir. Baldhead “kel kafa” anlamındadır. Bu güvercinler, baş bölümlerinin beyaz renk olması nedeniyle bu şekilde adlandırılmıştır. Baldhead ırkından köken aldığını tahmin edilen benzer başka bir güvercin ırkı ise, yine aynı yıllarda Almanya’da geliştirilen “Elbinger WeiBkopf” (Elbing White Head) güvercinleridir. Bu ırk Baskalara göre biraz daha iri yapılıdır.
Irkın Ülkemizdeki Gelişimi
Baldhead ırkı, İstanbul’da farklı dönemlerde bazı kırılmalar yaşamış, belli biçimsel ve performans değişiklikleri geçirerek bugüne kadar ulaşmıştır. Kısa gaga güvercinler arasında sınıflandırılan bu güvercinlerde ilk yaşanılan kırılma sonrası kuyruk telek renklerinde değişim olmuştur. Irkın beyaz olan kuşun telekleri güvercinin kendi renginde çıkmıştır. Bu farlılığın yanı sıra kafa biçimlerinde fazla dikkati çekmeyen değişikler olduğu söylenebilir. Bu kırılmanın hangi ırkla ve ne zaman yapıldığı konusunda elimizde kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Kırılma sonrası ortaya çıkan yeni güvercinler de Baska olarak adlandırılmaya devam etmiştir. Sonradan üretilenlerle karıştırılmaması için bunlara “orijinal baksa” denilebilir. Orijinal Baskaların günümüzde görülebilir örneği neredeyse kalmamıştır. Belki sınırlı sayıda yetiştiricinin elinde bulunuyor olabilir.
Orijinal Baska güvercinleri de orijinalliğini uzun süre devam ettirememiş ve 1970’li yıllardan itibaren yine bango ve benzeri ırklar ile kırılmıştır. Bu kırılma sonrası elde edilen güvercinler “Bango-Baska” ya da “Kırma Baska” şeklinde adlandırılmıştır. Bango-Baska güvercinlerini İstanbul’da ilk geliştiren yetiştirici Ramiz Minal’dır. İbrahim Dal’ın ise bu kuşların İstanbul’da yaygınlaşmasında önemli rol üstlendiği bilinmektedir. 1995 yılından sonra Bango-Baska güvercinlerine olan ilgi zamanla azalmıştır.
Son yıllarda Baska ırkıyla tekrar oynanmış ve renksel değişikler üzerine çalışılmıştır. Bezer farklı ırklarla denmeler yapıldığı bilinmektedir. Bu gelişim sonucu “Akbaş Baska” olarak adlandırılan Baskalar ortaya çıkmıştır. Günümüzde çoğunlukla rastlanan Baska tipi, Akbaş Baska’dır.
Fiziki Özellikleri: Yukarıda kısaca gelişimi anlatılan Baskaların zaman içinde geliştirilmiş 3 farklı çeşidi olduğu görülmektedir. Her çeşidin kendine göre özellikleri bulunmaktadır.
Orijinal Baska: Bu güvercinlerde renk yapılanması olarak en dikkat çekici özellik, kuşun gövde rengi ne olursa olsun baş kısmının beyaz olmasıdır. Baştaki beyazlık fazla büyük olmamalıdır. Gözün alt hizasından gagayı da kapsayacak şekilde devam etmeli, kafayı da içine alıp boyuna kadar uzamadan bitmelidir. Bu renk kesme olarak adlandırılan şekilde girintisiz ve çıkıntısız bir şekilde, akma yapmadan düzgün görünmelidir. Gaga altında “sakal” tabir edilen küçük bir beyazlık olması normal kabul edilmektedir.
Kuşun vücudunda baş bölümü haricindeki diğer bir beyaz bölge ise kanat telekleridir. Her iki kanat telekleri de baştan itibaren beyaz olmalıdır. Beyaz telek sayısı 4 ila 8 arasında değişebilir ancak her iki taraftan eşit sayıda bulunmasına dikkat edilir. Kuşun karın bölgesinde bulunan beyazlık ise ayakların bulunduğu yerden kuyruğa kadar devam eder. Kuşa önden bakıldığında bu bölümdeki beyazlık dikkati çekmemelidir. Özellikle göğüs altından bacaklara kadar olan kısımlardaki beyazlıklar kusur olarak kabul edilir. Bu kuşlarda kuyruk üzerinde “kuyruk mührü” ya da “kuyruk damgası” şeklinde adlandırılan yuvarlak biçimli beyaz tüyler vardır. Kuyruk telekleri kuşun kendi renginde olmak durumundadır.
Orijinal Baskalar narin yapılı kuşlardır. Kafaları oldukça küçük ve minyon yapılıdır. Alınları gagadan itibaren dik biçimde yükselir. Gaga “sıfır” tabir edilen boyutta ve kuşun rengi ne olursa olsun kemik rengindedir. Gaga boyutu nedeniyle yavrulara kendi bakamaz. Bakıcı kuş ile çoğaltılır. Gözler, kafa boyutu ile kıyaslandığında büyük yapılıdır. Göz çevresi halkası belirgin ve beyaz etlidir. Göz rengi siyahtır. Başka bir rengi olmaz. Kuyruk telek sayısı 12 tanedir. Kuyruk üstünde yağ bezesi bulunduran bir ırktır. Dirsekten aşağı ayak boyu kısa yapılıdır. Ayaklar paçasızdır. Dirsek aşağısındaki her tüy paça olarak kabul edilir ve kuşun değer yitirmesine neden olur. Künye çapları 7 mm’dir.
Bango-Baska: Orijinal Baskalara göre bazı fiziki farklılıklar gösterir. İlk bakışta kafa biçimi ve gaga boyutu hemen dikkati çeker. Geniş ve hafif köşeli bir alın yapıları vardır. Kafaları daha büyük ve yuvarlak yapılıdır. Gaga boyu büyümüş ve kalınlaşmıştır. Gaga ölçüsü bakımından kısa gaga olarak değerlendirilmekle birlikte “sıfır gaga” değildir. Bu nedenle Bango Baskalar kendi yavrularına rahtlıkla bakar ve bakıcı kuş gerektirmez. Kanat teleklerindeki beyazlıklar aynen korunmuştur. Baş haricinde diğer bölgelerdeki beyazlıklar ise azalmış ya da yok olmuştur. Gaga altında küçük bir “sakal” bulunabilir. Göğüs gülü bulunması ciddi bir kusurdur.
Akbaş Baska: Genel vücut biçimleri (kafa ve gaga) Bango Baskalara benzer. Ancak kanat kesmeleri (beyaz kanat telekleri) tamamen yok olmuştur. Kuşun baş kesmesi haricinde hiçbir yerinde beyazlık olamaması gerekir. Gaga altındaki küçük “sakal” kabul edilmektedir.
Renk Çeşitleri: Renk çeşitleri fazladır. Kara, mavi, kırmızı, sarı, çikolata, şekeri ve nuhudi gibi renklerine rastlanmaktadır. Gövde renklerinin canlı olması, mat ve soluk görünümlü olmaması dikkat edilen bir özelliktir. Renk çeşidine göre bazılarının kanat kapakları iki sıra çubuklu bazılarının ise düzdür.
Uçum Özellikleri: Baska ırkı güvercinler, birer performans kuşudur. Düz uçarlar. Grup halinde ve yüksek uçan güvercinler olarak bilinirler. Ancak asıl uçum özellikleri dalıcı olmalarıdır. Yüksek uçmalarına karşın yerden verilecek komutlara duyarlıdırlar. Yerden verilecek pırıltı sonrası, kanatlarını kısarak hızla dalışa geçerler. Güvercin yetiştiricileri arasında “sıkarak inme” tabir edilen tarzda dalışları vardır. Nokta yükseklikten yere inmeleri çok süratlidir. Klasik uçuş tarzlarını geliştirebilmeleri için düzenli uçurulmaları ve belli bir eğitime tabi tutulmaları gerekir. Eğitime yatkın kuşlar olduklarından çok çabuk öğrenirler. İyi bir Baska güvercini pırıltı verilmediği sürece 1-2 saatten aşağı uçmaz. Baska ırkı güvercinler bu özellikleri dikkate alınarak özellikle Ege Bölgesi’nde Dönek yetiştiricileri tarafından döneklere refakatçi olarak uçurulurlar.
Burada anlatılan uçum biçimi orijinal Baskaların genel karakteristik uçumudur. Ancak yukarıda belirtildiği gibi yapılan melezlemeler sonrası uçuş özelliklerini belli oranlarda gerilemiştir.
Yavuz İşçen, 2012



